14 Haziran 2014 Cumartesi

Hint Esintisi

Bildiğiniz üzere arkadaşlar ülkemizi Asya fırtınası bir yana Hint rüzgarları da sarmış durumda. Hareketli müzikleri, dasnları, göz alıcı renkleriyle içimize giriverdiler.. 
veee Hint filmleri deyince aklımıza ilk gelen isim kim olur ??
Aamir Khaaann ! dediğinizi duyar gibiyim. Evet arkadaşlar bize kendisiyle birlikte Hint filmlerini sevdiren en büyük etken Aamir Khandır .


Aamir khan serisine ilk olarak işim gereği, çocuklarla alakalı olduğum için Taare zameen Par (Yeryüzündeki yıldızlar) ile başladım

  kesinlikle anne babaların, eğitmenlerin, herkesin izlemesi gereken ilk film olmalı !
ayrıca bu film Türkçe dublajlı olarak Türk televizyonlarında biran önce yayınlanmalı. Yavaş yavaş ülkemizde dublajlı olarak Hint filmleri yayınlanmaya başlandı mesela ; milyoner, my name is khan gibi filmleri görmekle çok mutlu oldum ama bunlardan önce dediğim gibi her çocuk özeldir filmini yayınlanmasını isterdim hatta tekrar tekrar (!)
bu filmden sonra Faana'yı izledim çok farklı klişeleri yıkan müthiş bir kurgusu var nasıl başladı nasıl bittii, izledikten sonra bir müddet şokunu atlatamıyorsunuz. 





duygusal anlamda ise yine yerle yeksan olduğum, izlerken sonunda ne olacağını bildiğiniz için bir yandan gülüp bir yandan salya sümük ağladığınız gülsem mi ağlasam  mı şaşırdığımız film.
Samimi söylüyorum üç hafta etkisinden çıkamamıştım, herkes mi böyle yoksa ben mi çabuk etkilenen duygusal bir yapıya sahibim :)) ne diyordum ben hı işte Ghajini efendim ghajini Allah'ın cezası ghajini seni defalarca öldürmek istiyorum !

şu şebeleklere bakın ya insan daha izlemeden gülmeye başlıyor aklıma geldikçe keyif alıyorum pozitif enerji yükleniyorum bağıra bağıra aaaaallll iiiiizzzz wweeelll diyesim geliyor:D
o nasıl filmdir arkadaş hele bir doğum sahnesi varki akla zarar evde denemeyiniz diye altyazı geçmeli :D

işte o acıdan sonra Aamirden karnımıza kramp girene kadar güldüren bir filmle devam ettik - 3 İdiots- , gerçi 3 cutes daha iyi olurdu bence :D
Allah'tan onu müthiş hem de filme yakışır güzel, eğlenceli bir finalle nihayete erdirdiler .. 
 zubi dubi zubi dubi zubi dubi pampaaaree zubi dubi param paa

 filmlerin ayrı ayrı postunu hazırlamak istiyordum ama insan sevdiklerinden bahsetmeye başlayınca konunun akışı içeriği değişebiliyormuş .. neyse artık böyle kısadan özet geçmiş olduk zaten bunları izlemeyen de yoktur hani :D 

O zaman şöyle devam edelim,
Aamir khandan sonra bende Shahrukh Khan. 
çok fazla Hint filmi izlemedim ama izlediklerimin gayet kaliteli yapımlar olduğunu düşünüyorum..

  -I'm muslim, I'm not a terorist-

- My name is Khan yahu ne kadar müthiş bir oyunculuktur, hayran kalmıştım iyiki bu filmle tanımışım. Bayan oyuncumuz ise ona keza, Kajol (fanaa); kadın yıllardır birçok filmlerde yer almış ve de hakkını vermiş gün geçtikçe sanki oyunculuğunun kalitesi ve güzelliği tazeleniyor :)) 


-Rab Ne Bana Di Jodi sayfada çalan ilk hint şarkısı işte bu filme ait şarkısından bile izlenmeye değer dedirtiyor değil mi.. Karşılıksız bir aşk hikayesi var bu filmimizde aşkın en masum hali diyebiliriz kadınının sevgisini kazanmak için herşeyi göze alan bir adamın hikayesi.. kesinlikle izlenmeli :) seviyorum bu kızıı da yaa :)


yine shahrukh khan yine oyuncluğundan ödün vermediği güzel yapımlardan oyuncularımız tamam on numara beş yıldız fekat senaristimiz biraz arıza yapmış finali pek beklentilerimizi karşılayamadı. 
izlenmeye değer kılanlardan biri de yukarıda gördüğünüz bayan Anuska :) 
Bazı replikleri her ne kadar sevmesem de 
klasik bir son haricinde başka da kusur yokdu izlenilesi yani. :)


şimdide oscarda 8 dalda ödül alan bir filmle geliyorum büyük heyecanla izlediğim bir film izledikten sonra bu film ödüllü mü diye sorduğumu hatırlıyorum o kadar beğenmiştim ki ödül almalı diye düşünmüşüm demek..
işte o film Slumdong Milyoner

her şey zeka demek değil hayatta bazı şeyleri elde edebilmek için tecrübe gerekir ve bazı acıları yaşamadan da insan tecrübe sahibiyim diyemez çünkü hayat insanı acılarla olgunlaştırır.. İşte böyle tecrübelerle neticesinde büyük ödüller kazanan Jamal Malik. Evet onun milyoner olacağı zaten adından belli ama insan izlerken yine de heyecanına mani olamıyor şimdi ne olacak diye ardı arkasını sabırsızlıkla izlemiştim.. :)
bayan oyuncumuzdan hiç hoşlanmadım amaaa bir şekerleme var kiii küçüklüğünü oynayan çocuk onun hiç büyümesini istemedim filmde, tam bir şekerleme :)

hihihi bu sahne çok komikti :D

aman oscarda poz da verirmiş yanaklar sıkılmalık :)

bu sima tanıdık geldi mi ?



11 Haziran 2014 Çarşamba

Favori Animeler


 "Sailormoon"(ay savaşçısı) 


 Adının anime olduğunu bilmeden sevdim.. Çocukluğumuzun ilk animesi, 90'larda çocuk olup Ay savaşçısını izleme şerefine nail olan tüm çocuklar bir gün alnında hilal işareti olan bir kediyle karşılaşma hayali kurmuştur ya da ağzında gülü olan bir smokinli şovalye :D aahh aşk nedir mamoru ile öğrendim :) 



Kadınlar ne ister sorusunun en güzel cevabı "Mamoru ve Terry" dir bence :D (-Terry durun oraya da gelicez)
Bazen Mamoru'nun hiç çıkmadığı bölümler olurdu, o günüm yıkılırdı ben o kadar heyecanla beklemişim, okuldan koşa koşa gelmişim ama  aşkımı görememişim büyük hayal kırıklığı ve hüsran. Ne aşkmış bee :D Allahım Japonlar bize neler yapmış..
Hergün okuldan öyle bir heyecanla gelirdim ki dört gözle beklerdim hatta ablamla beklerdik. Arkadaşlarıma anlatırdım izlemeleri için ama nedense benim kadar etkilenmiyorlardı :)) doğuştan varmış demek ki uzakdoğu sevdası :D  
20 dakika öyle kısa gelirdi ki nasıl bittiğini anlamazdık, o yıllarda aynı saatlerde demek hepimiz aynı yerdeymişiz :) nasıl da sürükleyici animelerdi bölüm sayısı ne kadar olursa olsun hiç bitsin istemezdik, şimdikiler.. nerede bir candy, nerede bir ay savaşçısı..



Evet arkadaşlar sıradaki efsaneyi tahmin etmişsinizdir..
Bu anime tam bir efsaneydi.. günlerce etkisinde çıkamadığımız sahneleriyle, ailecek tutulduğumuz dizi.. Annem bile karakterleri bölümlerini benden daha iyi hatırlar diyorum ya tutulmuştuk. Küçük ceylanın filmlerinden bile daha has dram sahnelerine sahiptir :D Şeker Kız Candy.
çocukkken bir de tekerlemesi vardı hatırlarsanız, "şeker kız candy anthony ile evlendi bunu duyan lisa hapşuruktan geberdi" :D haha bu şekilde olmasını isterdik değil mi..

Çizgilerin gücü adına! bu animeler sayesinde ilklerimizi yaşamışız, belki birçoğumuz ölümün ne kadar acı veren bir his olduğunu da bu dizi ile hissetmiştir.. evet evet Anthony'den bahsediyorum,İskoç kıyafetleri içerisindeki beyaz gülleriyle gönlümüzü fetheylen zarif adam olmaz olası attan düşme sahnesi, bir nesli yerle yeksan etmiş en acıklı sahnelerdendir.. devamında daha çok dumura uğratan sahneleri vardı.. nitekim Candy'nin prırlanta gibi yanağından süzülen gözyaşlarıyla büyüdük.
Bu acının üzerine gönlümüzü almak için Terry denilen muhteremi çıkardılar karşımıza, hasta ruhlu Neil ve Elizanın eziyetlerine karşı daima yanında olurdu Candy'nin hatırladınız dimi Neil'i tipi bile sinir bozucu :))
Bir de gizemli bir adam vardı Albert. Anthony'ye çok benzetmiştik çünkü o Anthony'nin dayısı oluyordu..
Bizim izlediiğimiz kısımlarda yine Terry ve Candy için görmek istediğimiz bir son göremedik aksine en heyecanlı yerinde kesmişlerdi, Terry, Candy okuldan atılmasın diye bir gece vakti çekip gitmiş Candy'yi kabi kırık geride bırakmıştı.
Devamında çok da iç açıcı şeyler olmamış zaten, olaylar farklı şekilde gelişmiş.
devamını buradan okuyabilirsiniz.
benim için efsane unutulmaz en önemli 2 dizi, 90'larda çocuk olmak başkadır, özeldir.


9 Haziran 2014 Pazartesi

Nereden Geliyor Bu Sevda..

Asya'ya olan muhabbetimiz nasıl mı başladı ?
Şöyle söyliyim efendim,, ben de çoğumuzda olduğu gibi BOF firtunasıyla sarsıldım geçen yıl yani 2013 kışında idik. Arkadaşım bs'na yüklemiş, onun da benim ne de ne Kore'den ne de Min Ho! dan haberimiz var :D sonra bir gün yalnız kaldık evde pcyi kurcuklayalım bakalım birşeyler izleyelim dedik.. Uzun zamandır izlenmeyi bekleyen bir Kore dizisi, e neymiş bu Boys over flowers kimin nesi neyin fesi, açtık izliyoruz ama bir yandan da eleştiriyoruz konuşmaları, Jan di'nin saçları, hareketleri o kadar itici geliyor ki bitmez bu dizi diyorum .. İtici gelen bu dizi Hyun Joong ve Min Ho'yu izlemeye devam ettikçe sempatik gelmeye başladı :D sonraki bölüme de bakalım, bir sonrakine de bakalım, bakalım.. da saat olmuş 6 o gün dizinin yarısını izleyerek sabahladık. Biz o kafayla daha izlemeye devam ederdik aslında fakat el mahkum sabah erken kalkıp, daha doğrusu 1 saat sonra işbaşı yapmak icap edeceği için kapamak zorunda kaldık. Neyse işte çok uzattım biliyorum ama ne yapayım adostlar Kore dizileri deyince insanın çenesi kapanmak bilmiyor sizler de öylesiniz dimi :)
Lee Min Ho ile bu şekilde tanışmış olduk çok iyi oldu çok da güzel iyi oldu :)) ilk önce Min Ho'mun o zamana kadar çektiği dizilerini tamamlayarak devam ettim, baktım her dizide ayrı bir hazine var daha goğnümü fetheyledi. Birden bütün dizilerini sildik süpürdük, duyduk ki Heirs diye dizi çekecekmiş o vakitler zor dayandık ama o da geldi geçti heyytt bee şimdi filmle gelecek efendi ama film kesmez arkadaş dizi istiyom beennn !! 
İşte böylelikle bu akıma kapılmış oldum dostlar.. Min Ho'dan bahsettiğime bakmayın o ilk göz ağrısı tabi ama ben çok doyumsuzumdur bizde elemann çookkk :D arkadaşlar ben sonradan birşey farkettim :D BOF'u ilk Kore dizim sanıyordum fakat ondan önce çok sevdiğim başka bir dizim vardı kaç sene önce TR dublajlı olarak tv'den izlediğim, saray dizisi olduğundan mıdır nedir onu hesaba katmayı unutuyorum :D "Saraydaki Mücevher" ailecek çok sıkı takip ettiğimiz müthiş, sürükleyici bir diziydi !! Bu şekilde başladık sonra dizilerin arkası geldi patladı gitti yani anlayacağınız.. 
(izlediğim dizileri de ayrı bir kategori ile anlatıcam inş). İnsan her zaman bu uzak doğu hayranlığını paylaşacak, içindekileri dökecek birilerini etrafında bulamıyor malumunuz.. Anlayamazlar :D ben de bu düşünce ile yola çıkarak içimdekileri dökecek bir blog sitesi oluşturayım dedim :) ayrıca bu konuda sağolsun bi arkadaşım daha da şevklendirdi :)) maksat hislerimi kayıt altına almak, birileriyle paylaşmak.. İçimde kalacağına dışarı çıksın değil mi :D ViraBismillah.. :)